Popüler Yayınlar

Hakkımda

Fotoğrafım
-sen benim kim olduğumu biliyor musun? -evet, peki sen benim kim olduğumu biliyor musun? -evet, hadi gidip başkalarına da soralım!

say bakalım kaç kez okunmuş..

sır saklama kabı

İzleyiciler

15 Ağustos 2011 Pazartesi

ne adamsın şakir..

aldığı parayı beğense içim yanmaycak, tokmakçılıkla para kazanıyorsun bide para az gelince mahalleye rest çekip tokmağına susturucu takıyorsun,ne adamsın be şakir abi..dün gece geçmedin ne ayaksın diye sorunca da uyandırmaya kıyamadım diyorsun,ne adamsın be şakir abi.. 

8 Ağustos 2011 Pazartesi

yeni yeni başlayanlar için fransızca





*J'ai un petit chat toilettes?---> tuvalete en son kim sıçtıysa ortaya çıksın.




*bonne nuit ---> bonesiz almıyoruz arkadaşım saçlarınız dökülüyo , 

hem geçen gün kim işedi lan havuza?.



* le pompe à essence--->pompala skati gidek buradan



*cap ou pas cap?---->tencerenin kapağı nerde ? olm kapak nerde ?



*mais pas d'odeur me monte au nez----> mayısı pas geçip Nezin 

kliplerine odaklanalım abi hatun fena monte oldu bilinç altıma...



















3 Ağustos 2011 Çarşamba

aforizma ishali

- Sığ bir libidoya sahip olmanız sevişemeyeceğiniz anlamına gelmez..
-Dünyada öyle bir adi(l) düzen var ki , kimseyi atlamadan tek tek düzüyor..
-Keskin körpe sikine zarar..
-Hımbıllık yoktur aşırı beklenti vardır..
-Dolu tarafını gördüğün bardağın içindeki damlalara her zaman dikkat et..
-Öpemeyeceğin boyuna kolye, tutamayacağin ele yüzük, nasil durduğunu göremeyeceğin göte tanga alınmaz..
-Seni sevmeseydim herşeyi sevebilirdim..
-Kulağına gözümü dayasam duyduklarını görebilir miyim?
-Realite ve beyin hücresi sayısı ters orantılıdır..
-Erkeğin burcu olmaz...
-Genelimiziden  farklı olduğunu düşünenleri severim. Çünkü farklı olmadıklarını anladıklarında bunu anlamalarının onları herkezden farklı kıldığını görürler.

17 Mayıs 2011 Salı

uykuyu beklerken..




Uyku ---Tuvalette geçirilien süre --- Beklemek
Adem evladı bu eylemlerle bitiriyor hayatını ilk iki eylem ihtiyatidir.Ama beklemek mecburidir..

Hayat geç kaldı ve bekliyoruz öylesine.
Ne kadar da sıkıcı olsa yinede büyütüyor beyin yaşını bu beklemeler.Bir kadını beklemekten bahsetmiyorum.Kadınları beklememenin tek yolu konuşulan saatten minimum 30 dk sonra orada olmaktır, hiç geç kalmazsınız.Neyse benim dediğim şu aslında her canlının beklediği bir şey vardır, birşeyler olunca değişime başlarlar serpilir ruhlarıda , gözleri açılır. Ama beklerken bir an gelir daralırsın, acı verir bu eylemsizlik hali.Mail hesabını 500. kez kontrol edersin 1000. kez telefonunun tuş kilidini açar ve çağrı gelmiş mi diye bakarsın ama boştur sana baktığın her yer....

 Ben yarını bekliyorum ama önce uykuyu beklemem gerek....

27 Nisan 2011 Çarşamba

ya bin yıl, ya bin asır sonra o gün gelecek. koklarken küllerimi mezarımda bir böcek

şimdi senin benliğin varya ruhun , içindeki o kimliksiz esatir şey , domatesde de var karpuzda da , çekirdeği suyu var en azından onların özü atomdan oluşuyor bak sayın okuyucu..

 nedir lan  bu ruh hiç düşündün mü ki sen?

Küçükken hep şöyle düşünürdüm ki hala aynı şekilde düşündüğüm olur zaman zaman , hayal bile kurarım bunun üzerine. Bir tane daha ben var bedenimin içinde.Bu dış dünyaya bağlı etkileşim içinde olan etten kemikten robotu yönetiyor işte..Tüm kullanıcı hatalarını onun üzerine yıkarım hep.Hay kafamı sikeyim diye serzenişlerim onadır aslında.Düşünen ben miyim yoksa benliğim mi ? Bunu düşündün mü peki sen? Bazen "içim sıkıldı"  "ruhum daraldı" dersin.Farkındasındır aslında kopmaya çalıştığını bedenden. Bilinen aslında farkedilebilen tek bir şey bu dünyadan değildir.Bu bedene ait değildir. 


İt gibi çalış sayın okuyucu, işçiysen kas gücü ile ekmek kazanıyorsan ya da kafa patlatıyorsan saatlerce fosfor yakıyorsa beynin hiç farketmez, Şimdilik bedeninin en bitkin en yorgun parçası  RUHUN dur..




 "ruh; bir kànun-u zîvücud-u haricîdir bir namus-u zîşuurdur. sâbit ve dâim fıtri kànunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı irâdeden gelmiş; kudret ona vücûd-u hissî giydirmiştir, bir seyyâle-i lâtîfeyi o cevhere sadef etmiştir. mevcud ruh, mâkul kànunun kardeşidir. ikisi; hem dâimî, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. şâyet, nevilerdeki kànunlara kudret-i ezeliye bir vücûd-u hâricî giydirseydi, ruh olurdu. eğer ruh, şuuru başından indirse; yine iâyemut bir kànun olurdu."

8 Nisan 2011 Cuma

mesela ben hep bölünürüm onar beşer

mesela beni tanıyor musun ?



mesela ben siyah saçlıyım

mesela gözlerim eşşşek gözü imiş öyle der anam

mesela kulaklarım küçüktür benim iyi duyamam arkamdan konuşulanları

mesela çok ince telli ama gür saçlarım vardır benim

mesala ders çalışmaktan nefret ederim

ama yumurtanın ucu göründüğünde insan üstü büzüğü büzerim

mesela erken kalkamam işsiz olduğum günlerde

mesela çok pis film izlerim 5 10 15 farketmez tüm saatler benim

mesela ben güneş gözlüğüm ile bilgisayar karşısına geçerim ,  gözümü seveyim

mesela ben çok yemek yerim , makarnaya pilava ekmek bandırmadan doymaz mide çeperim

mesela ben sigara içerim bıraktığım her gecenin sabahında

mesela aldığım her paket son paketimdir benim

mesela ben bokunu çıkartmadan bir işi bırakmam onun peşini

mesela ben böyleyim

ister inan ister inanma

AMA....


mesela ben senden hiç parça almam

mesela ben hep bölünürüm onar beşer .....

2 Nisan 2011 Cumartesi

kafa sesiyle icra edilmiş iş görüşmelerim...



iş görüşmelerim esnasında bana sorulan sorulara  beynimin verdiği elektriksel tepkilerdir..
  • En güçsüz olduğunuz nokta nedir? __  Ne yalan söyliyeyim karıya kıza dayanamıyorum. Böle içim kıbır kıbır oluyor. Bir de yaz geldi iyice kötü oldu . Zaten bu havalar mahvetti beni...
  • En güçlü olduğunuz nokta nedir? __ Valla sol bileğimdir. Daha devrilmişliğim yoktur. Bir de göbeğim , 750 cl hacme kadar boşaltım yapmadan bira saklayabilir..
  • Seni işe almam için beni iki dakika içerisinde ikna eder misin? __ 2 saniyelik zaman tut ok ? Başşş la .. Al al almayan ibne...
  • İş hayatındaki bu güne kadar en büyük başarısızlığınız neydi? __ O gece barda çalışırken bir yerden müşteriye bira dolduruyor bir yerden çekiyordum. Barın arkasından biri seslendi -Naber Mustafa ?? Bende cevap verdim  -Sana ne ya...am.. Zaten alkollüyüm hemde yorgun.Neyse kafamı kaldırdığımda kaçan balığın çok daş bir abla olduğunu gördüm..
  • Son işinizde sizi hayal kırıklığına uğratan neydi? __ En son kuru fasülye pilav çıkmıştı iş yerinde öğle yemeğinde. O gün bu gündür terazinin dirhemi düzelmedi..
  • İş hayatınızdaki başarılarınızdan size en çok gurur vereni hangisi? __ Sene ya 2004 ya 2009 . Müdür geldi. - Naber lan amcık dedi . Bende dedim ki - Bak müdürüm küfürlü konuşma bukadar müşterileri ürkütüyosun..Neyse gel dedim iddaya girelim .Tavlada yenilirsen 100 liranı alırım küfürü bırakırsın. Eğer sen yenersen sana 100 liralık küfür ederim . Kabul etti oynadık yenildi . Hala saklarım o parayı bereket parası niyetine..
  • İş hayatınızda çözemediğiniz bir sorun oldu mu? __ Ben sorun çözmem, yaratırım..
  • Son yöneticinizi arasam bana sizin hakkınızda ne söyler? __ Diğer hattımı yazdım zaten referans kısmına. Bir hayli övecektir beni ...



yazılanların tümü gerçek kafa seslerimdir.....


copy paste 7 modern günahtan biridir..

19 Mart 2011 Cumartesi

manita çeşitleri

başlıktan farkettiğin üzere hayatıma giren çeşitlilikten bahsedeceğim..

1. anaç tavırlarla yaklaşıp kafese alan ,keki böreği eksik etmeyenler..

hem cinslerine göre daha çirkin olanlardır.aslında güzelliklerinin farkına varamayanlardır.yani güvensiz tiplerdir.sen bilirsin bey tadında yaşarlar hayatı saygı uyandırmazlar nezdimde.apışıp kalmazsın önlerinde.tehlikesizdirler..

2.bulundukları ekosistemde sayıları artınca erkeğine tutkal gibi yapışan kem gözlüler..

en tehlikeli tiplerdir.6.7. hisleri yüksek 3. gözleri pörtlektir.genelde at gibi tabir edilenlerdendir.az buçuk kafaları çalışır ama yeterli değildir.arkadaşlarınla tanıştırırken ses tellerinde problem var diyerek susturman gerekenlerdendir.yayvan şekilde konuşurlar.türkçe katilidirler..

3.dadından yenmeyen,yemeyip yanında yattıkların ama algıda sıçan tipler..

1 numarada bahsettiklerimden daha da tehlikesiz olanlarıdır.2 numaradakilerden iki farkla keskin biçimde ayrılırlar.birincisi  tehlikesizdirler , ikincisi ise kıskanç olamayacak kadar farkına varamazlar..

4.tolstoy,freud 7.,1. ve 3. sanat dallarını yalamış yutmuş çok bilmişler..

bunlarla fazla konuşamazsın,günaydınları sanatsal ,cinsel münasebetleri şiirsel ve heyecansızdır.ama insana kattıkları hatrı sayılır derecededir.matematiksel becerileri sıfırdır.bu yüzden pişti bile oynayamazsın.tavla oynarken kurdeşen döktüren tiplerdendirler..

5.hem cinslerinle anlaşamayan en iyi dostum erkeklerdir diyen tipler..

bana denk geleni tam bir erkek ayşe denilen tarzda idi.kağıt kumar alkol vb konjektürlerde taş çıkaran cinsten olurlar.genelde erkek kardeşi olanlardan çıkar bu tipler.fakat kankası ile sizi aldatması kuvvetle muhtemel bir kişiliktir..

6.mutsuzluğu yaşam biçimi haline getirmiş değişken ruhlular..

alışveriş merkezlerinden çıkmayan,dip boyalarının gelme zamanını menstruasyon döngüsü hesabı ile tahminlayen kayıp ruhlardır.mango ve zara son 7 yıllık periyotta onlar sayesinde kalkınmıştır.yaslanacak omuz ararlar ilişkinin ilk haftasında kız çocuğuna karyola bakabilme yetisine sahiplerdir.kendilerini düzeltmedikleri için hep terkedilirler,terkedildikleri için mutsuz olurlar,mutsuz oldukları için saçlarını boyatırlar.aynı şeyleri yazdığımı farkettin mi ? işte bu kısır döngü onların kaderidir..

7.senin diğerlerinden hiçbir farkın yokmuş diyerekten giden ama ilişkinin başında herkesten farklısın diyerek 
"at yalanını sikeyim" dedirtenler..

çözmek istemediğim manita tipidir kesinlikle.adamı katil ederler.gülerken durduk yere ağlayabilmeleri insanın beynini dumur eder..

8.gece hiç tanımadığı bir erkeğe usulca sokulup merhaba diyen ve ertesi günü  hatırlamıyorum numarası çeken şizofrenler..


bu tipler de tehlikelidir eğer siz normal iseniz.ayrılmaya kalksan amiyane tabirle tekmeyi bassan arkana dönüp düşünürsün acaba hangi kişiliğinden ayrıldım diye..manitanın delibozuk olanıdır işte. 7 nolu manita çeşidi ile durduk yere ağlayabilmeleri bakımından benzerlik gösterirler..

13 Mart 2011 Pazar

Eğlencelik 4örtleme



1. Meydancı Mustafa tavayı kaldırır ve Tatar Ramazanın Türk sinema tarihine kattığı o replik duyulur,"heeyt taş kesil ulan" Meydancı gözüne far yemiş geyik misali dona kalmıştır. Bu replik ergen beyinler arasında "sıçacam altıma bez getir ulan" olarak da telaffuz edilir..

2. Aklı S.kinde Bangbus aktörü Preston o gün kendine atraksiyon arıyordu.Aynı saatlerde altın gününden çıkan  Nevriye abla ve arkadaşı ile karşılaşırlar ve olaylar gelişir...Ulan Preston sana açık davet Türkiyenin herhangi bir ilinde o yapmaya çalıştığın atraksiyonu bir denesene birader.
Ülkemin güzelliklerini,bağ evlerini,çam diplerini su kenarlarını sen ve arkadaşına tanıtmayı görev bilecek sürüyle abazan var gellll... Not: O "ay em türk" - "ay em törkiy" deyişin var ya nevriye abla, canımsın ,.Bu arada yanında ki teyzeye dua et "Ay yok gız gidelim" diyerek seni kötü yoldan kurtardı bilmem farkında mısın?..

3. Ben bu kanalı seviyorum ya, ülkede ne olursa olsun hiç birşey farketmiyor, halaylı,davullu zurnalı hep aktif hep enerji dolu.Bu evlilik programında ise 9 sekizlik ritimlerle ekran başındakine can veren Sabiha teyzenin medeni cesaretini ellerimle alkışlıyorum..Stüdyo konuklarının yaşadığı kafa David Gilmour da bile olmamıştır hiç..

4. Sivit drimsin ses efektçisi  Serpil hanım o gün kendine koca aramak için gittiği evlilik programında hünerlerini sergilemeye başlar.. sweet dirriim annnaannaaa , raagaaaaaa..zuaaaaaaaaaa
Rakçı Serpil hanıma acil şifalar diliyorum...

20 Şubat 2011 Pazar

bir münasip miktarı muhabbet anahtarı, kaçırırsan ayarı, cana ezadır rakı.


kuzu devirmiş bir şişeyi sonra gitmiş dağda kurt avına. Öyle bir merettir bu işte.Temiz içince kafayi güzel yapan, bir şekilde pis içilince mide bulandırıp, kusturup sonra bi de ertesi günü bok eden o şey var ya olmassa olmas bir şey işte o...

o halde nasıl yapıldığını anlatalım ne içtiğimizi bilelim aman ha ağzımızla içelim.

yalnızca suma veya tarımsal kökenli etil alkol ile karıştırılmış sumanın, 5.000 litre veya daha küçük hacimli geleneksel bakır imbiklerde, anason tohumu (pimpinella anisum) ile ikinci kez distile edilmesiyle üretilen distile alkollü içkidir.

rakı üretiminde kullanılan suma, üzümünün tat ve kokusunu korumak amacıyla hacmen en fazla % 94,5 alkole kadar distile edilmiş üzüm kökenli distilattır.


Aslında teferruuta gerek yok rakı işte candır can..

Peki hangi milletin içkisi bu etkiyi yaratır düşündün mü hiç ?

Tüyü bitmemiş japonlar sake diye meymenetsiz bir sıvı tüketirler.ulan sizin neyinize alkol almak var mı muhabbeti içtiğiniz o şeyin muhallebi kabında içiyorsunuz birde kuş gibi.

Göbekli almanların biraları meşhurdur.Bu adamlar göbek hacimleriyle orantılı olarak porsiyonları büyük tutar.Kulplu bardakları havalarda sallayarak şarkılar çığırırlar ama bozarlar kendilerini.Efendi değillerdir sapıtırlar.

Ya rusların votkasına ne demeli.Ulan bizim buralardaki kılaplarda hatunlar votkayı redbula bulayıp başlarından aşağıya döküyor be.Zaten iktidarsızlık yaratıyor sizde içip içip sızıyorsunuz ne adamsınız ya...

Yunanların milli içkiside rakıymış Uzomuymuş neymiş.Valla tadına baktıydım bir ara ama Siyah Efenin yerini nah tutar.


İngilizler cin içer.Arpa, mısır, çavdar, ardış tohumlarının damıtılmasıyla yaparlar da aga hububattan içki mi yapılır günah lan pezevenk.Git ekmek yap,aşure yap,mısırı patlat ailecek ye işte neyse..

İçkimizle gurur duyarız biz Türkler çünkü önemli olan içmek değil içerken paylaştıklarımızdır..

hOROSkopuk faaliyetler


bu yazımda ise "hani beni unuttun ya" "benim burcum niye yok" "piçmiyiz lan biz" gibi gönül koymaları duyar gibi olduğum için diğer burçları yorumlayacağım sayın okuyucu.


  • Aslan (temmuz 23 - ağustos 23) : Galatasaraylı olanlarınız bu sene hezimete uğrayacak.Yükseleniniz 'Sabrinin topu dağa taşa vurmasından dolayı' toprak grubundan boğaya kaymakta. Bu sene ve önümüzdeki 3 yıl Jüpiterin uydusu "Harpalyke" nin etkisinde olacaksınız.Bu sene ne Aslansın ne de Boğa muallaktasın anlıyacaan.Kararsızlıklarla dolu bir yıl seni bekliyor. Şanslı sayın kök 3.

  • Yengeç (haziran 22 - temmuz 22) : Kaynana olanlarınız gelinlerine baskı yapmaya devam edebilir.Fakat gelini ateş grubundan olanlar dikkat.Hazır cevap olmayanların enerjilerinde düşüş seziyorum.

  • Boğa (nisan 21 - mayıs 20) : Boğa kadınları her yıl olduğu gibi bu yıl da ateşli olacak.Erkekler ise kırmızı iç çamaşırlı partnerlerinden etkilenmeyecek.İç çamaşırında pembe , yavru ağazı ve fuşyayı tercih edecek.Bu yıl boğa erkeklerinin basiretlerinin bağlanma yılı , destek ilaçlar ve afrodizyaklar ile zor da olsa aşk hayatları rayına oturabilir.

  • Koç (mart 21 - nisan 20) : Koç insanı 2011 de bir hayli gürbüzleşecek.Bu güne dek yaşadıkları ilişkilerindeki partnerlerini de semirtmeye çalışacaklar.Aynaya baktıklarında simitlerin yoğunluğu ile "Michelin" maskotuna dönüşüm görülüyor.

  • İkizler (mayıs 21 - haziran 21) : Ruh ikizlerini bulacak kadar şanslı olacaklar bu sene , fakat ikiz dediysekte ruh ikizi ha karışıklık olmasın.Olası partnerlerinin görünüşlerindeki ufak tefek defolar ve fazlalıklar onları yıldırmamalı.

  • Başak (ağustos 24 - eylül 23) : Başaklar bu sene hasadı erken kaldıracak, geçen sene hepsi it gibi çalıştı zaten. Yükselenleri ateş grubundan yay'a baktığı için yaymaları an meselesi.Fazla kilolardan uzak durmak için sex'e devam etmeliler.Para durumlarında bir değişiklik yok, kurşun atmaya devam.

19 Şubat 2011 Cumartesi

Zodyaki Durumlar


BU YAZIMDA
yıldızınla barışık mısın,zayiçen ne alemde,ileriki günlerde sex var mı,para durumun ne olacak,manitacılık işleri yoluna girecek mi,aşk hayatının içine edilecek mi,evlenecen mi yoksa bu sene de mi bekar takılacan,yükselenin yükselmeye devam edecek mi gibi oldum olası kıl olduğum sorulara cevap arayacağız.

  • Terazi (eylül 23 - ekim 22) : valla senin durumun biraz karışık ne yalan söyliyeyim,böyle sana kımış kımış bi haller oluyo , entrika dolu geçecek bu sene senin için. 2011 de yükselen burcunun bir gözü toprağa bakıyo. Efor dolu sevişmelere ve sigaraya ara vermelisin.
  • Akrep (ekim 23 - kasım 21) : geçen seneden beri bir değişiklik yok sende , hep plan program , ince eleyip sık dokuyuşlar falan ama bi terane göremiyorum bu sene de . Su grubuna etkileşim görünüyor, git bi kafanı dinle,tatil yap, adam olmadan da gelme.

  • Yay (kasım 22 - aralık 21) : 2010 da baya bi götü YAYdın bu sene o götten ter akacak haberin olsun,böle şıp şıp akacak. Anladığın üzere su grubundasın ama nah sana bu sene tatil bak bakalım dişleri var mı?.Neyse eşref saatime denk geldin, hafta sonları denize yakın yerlerde oturan yaylar kaçamak yapabilir , karasal iklimdekiler teyemmüme devam.

  • Oğlak (aralık 22 - ocak 19) : Bu sene 1960 - 1970 yılları arasında doğan oğlaklar hariç tüm oğlaklar taraklara yan bastı.Neden diye sorma çok karışık durumlar , sen öyle bil sadece.Kurbana kadar zayıf oğlakların semirmesi gerekiyor.

  • Kova (ocak 20 - şubat 18) : Kovalar bu kışa kadar aşk peşinde koşacaklar ama hayalleri 2012 ye ertelenecek. Dostum Maya Kamilin hesapları doğru ise kısa bir aşk kaçamağı olacak onlar için 21 aralık 2012 ye kadar rahat rahat sevişebilirler.

  • Balık ( şubat 19 - mart 20) : Tam anlamıyla allahın sevdiği kulu olduğunuzu hissedeceksiniz bu sene.20 marta yakın doğan balıkları bu sene doyasıya sex bekliyor, para da gani olacak hadi iyisiniz köftehorlar. Fakat doğuştan kararsızlık ve duygusallık bu mutluluğunuza ket vurabilir dikkat!! Şanslı sayılar 21 , 7 , 62/2 , 138tam bir/2



Aslan,Yengeç,Boğa,Koç,İkizler ve Başak ile ilgili yorumlarım ilerleyen zaman içerisinde yapılacaktır..

17 Şubat 2011 Perşembe

UNİSEXler için 14 adımda ilk buluşma saçmalatmacası


ikinci buluşmayı görebilmek için yapılması ve yapılmaması gerekenlerin listesidir.


  1. dikkatli olun , titiz olun.
  2. buluşulan saatten 15 dk sonra sizi araması için arkadaşınızı görevlendirin.
  3. 2. şıkka gerek kalmıyorsa telefonunuzu sessiz konuma alın.
  4. abartılı olmayın , kendi mizacınız abartılı ise rol yapın.
  5. gerçekten çok etkileyici ise ağzının içine düşmeyin, kendinize çüş ulan deyin. ağırdan alın , ağırdan satın.
  6. kallavi cümlelerden , aforizma dolu sözlerden kaçının, net olun.
  7. ürkmeyin , ürkütmeyin.
  8. fast food tarzı yerlerden kaçının ilk buluşmada patates kokmak istemezsiniz. P.s : ilk buluşma yerleri genelde olası uzun ilişkiler için önemlidir.
  9. buluşacağınız kişi 1.65-170 boy ve 100-110 kilo aralıklarında ise ; fırından ekmek , marketten beyaz peynir alıp gözden ırak bir yerde karşılıklı kemirin.
  10. "ben daha önce" , "bundan önce" , "eskiden ben" ve "ben ilk defa" gibi maziyi ve bundan sonrasını karşılaştırabilecek kadar malsanız ne haliniz varsa görün.
  11. çalışmıyorsanız bile ilk hesabı ödeyin , fakat alman usulüne açık olduğunuzu da belli edin. bu sizin "hayat müşterektir" mesajını vermenizi sağlar. P.s: erkekler için: ha kız alman usulüne karşı çıkar çin usulü yemek yemek isterse "Tofu'nun tabağı kaç para biliyon mu ? lan" diyip ayakkabınızın topuğu ile ağzına ağzına vurun.
  12. fiziksel temas için daha erken olduğunu unutmayın.şakalaşmalarda yapılan "ilahi .... çok güldürdün" el hareketinden kaçının.
  13. yüzük , nişan , evlilik söylemlerinden uzak durun , duyduğunuz an topuklarınızın kıçınıza vurduğunu hissederek koşun.
  14. Son olarak rahat olun , yavşak olmayın.Kendiniz olun , olamıyorsanız da bırakın...bekler ve gider nasılsa..

13 Şubat 2011 Pazar

sev-giliLER günü enstantenelerim


sevgililer günü nasıl birşey hiç anlamadım bu yaşıma kadar,o ha lan hiç mi sevgilin olmadı deme bana şimdi ,ondan değilde sayın okuyucu hayal meyal hatırladıklarım var sadece.5 sene önceki sevgililer günüydü,odamda hatun kişi ile bayanların hasta olduğu karamelli sütlü zımbırtılı bi likör içiyordum küfrederek,neyse ondan sonraki hatun kişi ile geçirdiğim sevgililer günü sınavları olmasından dolayı rahat geçti . o gece bekar değildim sevgilim vardı ama bekar olan arkadaşlarım için yalnızlar partisine gittiydim neyse sabahına hatun kişi kulaktan kulağa bunu öğrendi ve "ayrılmak istiyorum mustafaaa " gibi bi ünlemle çemkirdi , bende durmadım sen benden ayrılamazsın lan ben istifa ediyorum bu olmadık ilişkiden deyip çektim resti neyse,,,sıra geldi bir dierine dier hatun kişi ile kutladığım sevgililer gününden tek nüans var king masasındaydım "lan ben kız almaz dedikçe yan taraftan aşkımmm bak ne aldım sana diye sesleniyordu o şişman sesiyle , o kızı da almadım zaten . geçen sene ki sevgililer günüm yakınen dost olduğum bir adamın gönül işi için kuşadasında geçti ,sabaha kadar içtik hatun kişiler plajında..o açıldı anlattı kendini hoşlandığı kadına ben içtim açıldı bünyem,,,alkollü iken kaza bile yaptım iyi bir şey değil biliyorum , sigortasızdı araba hem neyse ki lastiğin yanaklarından yemişim biraz . ..

e yarın da sevgililer günü ne yapacağımı hiç merak etmiyorum. ama anlatmak istediğim ve bağlayamadığım şu sana dişi okuyucu ilerki günlerde ki olası sevgilim isen özünde romantik bir erkeğimdir sadece bana bu şansı vermedi hemcinslerin...


p.s: bu yazıya eklediğim fotoğraf bu güne kadar geçen sevgililer günlerime itafendir. ..



copy paste 7 modern günahtan biridir..

11 Şubat 2011 Cuma

kıssadan kafa kırışıklığı


Sene iki bin 1 falan amcalarınız bilmez ama teyzeleriniz bilir.
Yine bir pazar günü kilisede ki konserden çıktıktan sonra bizim imam Kamil'in motoruyla yaya olarak topuklar götte koşuyoruz,cepte gram benzin yok ama.
Yolda birden sis bastırdı .........nasıl aydınlık hava, bizim imamın gözüne çarpan ay ışığı motordan düşmesine sebep oldu ,ayak bileğini burktu o arada , allahtan o an ben yanda ki otobüseteydim.
Ondan sonra aradı bizi 112, çağırdık attılar Kamili ambulansa,Selehattin abinin şarküterisine geldiğimizde pompacılar Kamil'in kolunu sedyeye almamız gerektiğini söyledi , neyse ekmek çiğnediler kulağına yoğun bakıma aldılar sonrasında.Tabi biz Kamil'in atını unuttuk kavşakta.Kamil'i bıraktım manavda döndüm ilk uçakla geriye, aradım taradım Kamil'in eşşeğini bulamadım,sonra öğrendim ki hepsi falcı Mualla'nın bok yemesiymiş , kesmiş Kamil'in kuzusunu..
Anlayacağınız durumlar çok karışık...

yeni başlayanlar için şizofrenin el kitapçığı

hasta sıfatı yakışmaz onlara, hasta olarak görmedim hiç, bulaşmıyor da hem..özenilebiliyor bile bazen ..
alt egolarını rahatça dışa vuranlardır onlar..
seni beni bir diğerini etkileyen ne kadar göz yanılsaması varsa etkilenmezler,görsel algıları ulaşmayı isteyebileceğimiz yerdedir aslında..
akıl frenlerinin balataları sıyrılmıştır sadece ..
normal diye adlanlandırdıklarımız duvarla konuştuklarını,kendi kendilerine konuştuklarını söyler hep,ya anormal olan tarafta ise onların bulunduğu yer. bunu düşünür dururum bazen hasta dediğimiz aslında biz miyiz?
neyse okuyucu döndürüp durmayacam bu yazıyı;

yüksek dozda alkol alınca ki nağralarını
dibine kadar aldatıldığında ki küfürlerini
çok sevdiğin dizide televizyona çemkirmelerini
unutmaman gereken birşeyi unuttuğunda verdiğin ünlemi
bugün başıma geldi mesela telefona çal diye yalvarmanı
ocakta unuttuğun yemeğin yandığını görünce "hay aptal kafam" deyişlerini
ayın sonunu getirmek için yaptığın hesaplardaki komşudan onluk alışlarını

yalnız yapmadın mı hiç sen ..ben yalnız yaptım bunları hep onunla beraber...










gecenin kılı kağıttan aşagı düşerken
aptallara yer yoktur somun ekmek yerken
kokuşmuş erdem töreleri tencerede kaynarken
çorba yapmaya gerek yoktur

inançlılar inançlılar ile kapışır
aptalların kanı kanalizasyona karışır
kafatasları dizi dizi izledik sizi

bak inançlı beynin beyinsiz kafatası
bir zamanlar ateş püskürürmüş
ama şimdi beyinsiz bir kafatası

tehlikeli bir şizofren uydurdu masallar
nüfusu dengelemek için....

kudret kurtcebe

5 Şubat 2011 Cumartesi

şenlendirici biyogenetik yanlış anlama...


O gün rütbe atlamıştı yüzmilyonlarcası.En azından artık hiçbiri folik asidin yapı taşı değildi.Artık birer proteindi ve bundan gurur duyuyordu her biri.Biyogenez bir görev takılmıştı akıllarına ve inatla başarmak için yarışacaklardı..Koca kafalarıyla umarsızca kıpraşmaya başladı ama hiç birinin kuyruğu dolaşmıyordu bir diğerine.
karşı cins gametin oluşturacağı platforma ihtiyaçları vardı.eskilerden öğrendiklerine göre kocaman güneşe benzer şeye yöneleceklerdi zamanı geldiğinde..güneşle haşır neşirlerdi eskiden biliyorlardı neye benzediğini neyse ki..
yarış başlayacaktı ilk ve son kez buna hazırlardı.
dinlenmeye başladılar herhangi bir uyarı yoktu yarışın başlamasıyla ilgili çünkü.
ama nedense güçten düşüyorlardı ,bu etil alkol olmalıydı ,hareketsizleştiler koca kafaları güzelleşti her birinin,belirli ritimlerle tek vücut olmuş gibi kuyruklarını salladılar..
anlam veremedikleri seslere tempo tuttular .ama birden korktular,.israfilin süru üflediğini zannettiler, oysa ki güneşe başka şekilde bakacaklardı ,hep duydukları akdeniz türkülerine eşlik bile edebileceklerdi belki yarışın sonunda.korktukları başlarına gelmedi hiçbirinin,yanlış anlamadan ibaretmiş herşey.hüsnü çalıyormuş o akşam ,rakı kafasıymış yaşadıkları da ....

konsept olarak müesseseye saygım sonsuz, fekat sevgim bende baki kalsın


iş kanununa göre yılda 3 gün izinli olmayı sağlayan bir atraksyon var insanın hayatında bilir misin? okuyan kişi....
evlilik diyoruz biz buna ,tabiki adı evlilik bizde, sorsan bize " ben yandım sen yanma birader " cevabını alır her kişi..
gerçi evlenmeden yorum yapmak yazı yazmak garip geliyor, ne bilim lan aslında ama kulaktan dolma olduğu kadar döküyorum işte harflere..
"bana inanmıyorsan arkadaşımı veriyim onla konuş"çuluk oyunu olduğunu bile gördüm bu işin..
sadece sanal prangalara bağlı insan aslında , beraber yaşamaktan başka birşey değil ilişkiye toplumu ve devleti de dahil ediyor kişiler böylece..

en azından kira kontratı tadında olmalı sözleşmeler.sene sonunda herhangi bir yenileme olmazsa bozulsun mesela.
çoğu erkek birey" ölüm bizi ayırana dek" lafını kullanır kullanmaz öleceğini düşünür ben dahil, aslında çok romantiğizdir özümüzde , sadece korkaklık bizimkisi....

4 Şubat 2011 Cuma

tırans -leyt



























































Tamam anladık onların köpeği Lessie Machbet'den alıntılar yaparak uluyor olabilir, bizim Çomarımızda dağdaki çobanın türküsüne eşlik ediyor onun aşkına acısına sahip çıkıyor işte...
konuyu anlayan var mı ? konumuz nedir bu Türkilizce merakı ?
Aslında kurulan her cümle ben ingilizce biliyorum nidasıdır.
Bu zaatlar Türkçeyi konuşamazken kurdukları her devşirme kelime öbeği onları biraz daha asimile olmaya doğru itiyor farkettirmeden..
"Bu fileları bir an önce repeatlemezsen bu işi sonlandırmamız pek feasible görünmüyor "gibi iş yaşamının bir hastalığı haline gelmiş bu dil .
Asimile(özümsenmiş,benzeşmiş) şirket içi davranışları sergiliyor her çalışan ve ne konuştuklarının bile farkında değiller, sadece anlaşabiliryorlar..
Hepsi Türkçeyi yeni öğrenen Papua Yeni Ginelilerden daha başarısızlar.
Bir de ingilizce kelimeyi Türkçenin içine sokma inadı var tabiki ;
ignor etmek
refuze etmek
irite etmek
ajite etmek
ekspekte etmek


dilimiz zengin ,dilimiz derin .. hiç google translate kullandın mı dilinin sağlamasını yapmak için sen ??????
fotoğraflar ektedir sayın okuyucu .: son olarak ismail yk dan bir şarkı ile bitirmek istiyorum...






sıfır kilometre yeni bir araba alırım
mahallede kızlara ben havamı atarım
sağ çek sol çek
bir caka atarım

gözlügümü takar
birden gaza basarım

hmm yeter anam ben anasını satarım
aman her yeri toz dumana katarım
yollar tıklım olsa ne yazar
söyle yavrum beni kim tutar



I get zero miles a new car
I throw the girls in the neighborhood havamı
Take the left right check
Throw in a show-off
wears glasses
I shall more than one gas
mother, my mother, I sell enough hmm
smoke and dust everywhere in my string
Although what the author means to overflowing
Tell me who holds dear




1 Şubat 2011 Salı

bisktirgitolata


reklamı yapılacak bir erkek ürünü düşünelim , mesela kravat olsun ve bu reklamda taş gibi ablalar boy göstersin yarı çıplak bir halde nasıl olur ama .... böyle ballandıra ballandıra anlatsak dillendirsek,yemediğimiz damga kalmaz ,abaza olur hemen adımız..ama gel gör ki hanımefendiler nasıl anlatıyorlar hey yavrum hey ,ne güzel dünya ..
bari alın yiyin şu ürünü de reklam işe yarasın. zaten bu gidişle devamını çekerler ..
ki benim anlatmak istediğim margarin tadındaki bu ürün reklama bu kadar para dökeceğine ürünün tadını daha yenilebilir bir kıvama getirse daha başarılı olacak piyasada.
anlıyorum sayın bayanlar çikolata türevleri sizi mutlu ediyor her depresyonda olduğunuzda, ama bu orgazm taklidi ne reklamdaki....
neyse uzatmadan son sözler dişi Türk okuyucuları: o erkeklerin hiç biri sizin için 15 ay askerlik yapmaz ve 100 gramında 500 kalori olan bu ürünü yediğinizde reklamdaki gibi erkek bulma olasılığınız dibe yaklaşıyor......

31 Ocak 2011 Pazartesi

ensefalon jimnastiği


şimdi size bir kaç anımsatıcı kelime kullanacağım ve siz karşılıklarını düşüneceksiniz

hani çok çalıştığımızda ter akar ondan

kendine güveni simgeler

yaptığımız iş için sarfettiğimiz çabanın pekiştirecidir

lalesi mevcuttur

bazen kalkar

soğukta donar

sıcakta pişer

samimiyeti belirtmek için kullanır bazıları

vücudumuzda en büyük kası içeren organdır

bazen ona gelinir işlerin yolunda gitmediğini anladığımız zaman kullanırız hani

nereye dönerseniz dönün arkanızdadır

ona güvenmeyen patlıcan tarlasına girmez mesela

bazen de "o" olunur

onun hakkındakiler bir şiirle bitecek. bu yazı kafanızda çok fazla soru işareti oluşturdu birkaç tane daha ekleyin o zaman...

???

bazen kalkar
bazen oturur
şaplağın temasında
ya da koltuğun sıcaklığında
sırtını döndüğünde
bize bakar ???
bu evrende
???e ??? derler de
evrenin kendisi zaten
???tür.





()()

(_!_)

bize ne kendi derdimizden....


- mete! oğlum ne oldu, kavga mı ettin?
- kavga etmedim anne, dayak yedim. ama onları ifrit ettim. pes et dediler etmedim. pes etmeyince yine dövdüler. ama pes etmedim anne, hiç... en sonunda yoruldular, beni dövmekten vazgeçtiler. anlıyor musun anne? öyle şahane, öyle inatla dayak yedim ki benden korktular. beni bırakıp koşa koşa kaçtılar.

beyinleri dumur eden ünlü dizen bir sahneydi bu

memleketçe pornoya hastayız ama konulu olanlarına yaprak dökümü vardı bitti yeter derken şimdi de bu dizi baş belası oldu,ali kaptanın şeyinin derdine düştük mendil çekip ağlaya ağlaya izliyoruz.

acaba yaprak dökümü gibi onyıllar boyunca ekranda kalsa küçük osman kavak yellerine transfer olur mu diye düşünmekten kendimi alamıyorum.üzülmeyi seviyoruz ağlamalıyız biz beter olalım istiyoruz kendi derdimizden bize ne ki.....

yorumlarım
cemile: kızım ,bak ne kadar iyi evlen o balıkçıyla.
caroline : yavrum sen daha iyilerini hak ediyorsun telefon numaram 0 507 7..0...


30 Ocak 2011 Pazar

koca kafalı, eşşek gözlü ve gri renkli zannettiğimiz gerçeklerin yalnızlık paradoksu


sayın bu yazıyı okuyup akıl süzgecinden geçiren insan saat 01:41 am bu saatte yazmak isteyince konu bulamıyor insan farkettiyseniz hala herhangi bir konu görüş ya da fikir hakkında düşünce belirtmiş değilim çünkü parmaklarımın ucundan çıkan her harf bana biraz daha düşünme payı veriyor.......noktaları daha da arttırmadan ben söyliyeceğimi söyliyeyim konu evrende yalnızmıyız,uzaylılar var mı?

ilk olarak konuya haiz cümle ne bileyim lan ben olacak kesinlikle,
ikinci olarak diyeceğim şu uzaylılar var evet bu tezi çürütemezsiniz çünkü;
dünya nerede ?
-uzayda
evet uzayda,
biz nerede yaşıyoruz peki ?
-dünyada
aynen çok iyi gidiyorsun,
peki biz neyiz o zaman
-insan

işte bu şekilde ki cevaplar yüzünden hala uzaylıların varlığı kanıtlanabilmiş değildir..

yani dünya ne balığın sırtında ne de öküzün boynuzunda , boşlukta dönüyor eksenince işte...

evrende yalnız mıyız

fermi paradoksuna göre evet yalnızız
seslendik bağırdık çağırdık küçücük radyo sinyallerimizle yıllarca, ama hala bizi sikleyen olmadı.
çünkü tuvalet kağıdıyla kıçımızı silmemiz 4 milyon yıl aldı ve biz ayın ötesine daha yeni geçebiliyoruz.


kişinin özünde yaşadığı yalnızlığı değiştiremeyecek bu soru hiç bir zaman ...










koca gezegenler boş kalmasın diye mi gönderildik
ihraç fazlası kaderlere taşeronluk mu bizimki ?
ruh adında bir cüppe giydirmişler, deli gömleği
ben mi yazıyorum bunları, onun mu eseri ?
akıl da kendini ruhun altında ezdirecek kadar akılsız değildir hani..
U.TAYDAŞ

siz-ler


filler gibisiniz uzaktan size bakması hoştur ama size sahip olmayı asla istemem(george bernard shaw) diye başlamıycam cümlelerime... incelikli,anlayışlı,doğurgan bir de rus olanlarınız makbulmüş öyle bir söylenti var bizler arasında,geri kalanınız hep dırdır ediyormuş..
neden ben karşılaşmadım ki dırdır edenlerinizle...hatırladım şimdi sağır rolü yapabiliyorum,o yüzden hem cinsleriniz sinir küpüne dönüşüyordu...
Antitezlerimizsiniz herzaman hep muhalefet olursunuz,destek çıkanlarınız da yok değil hani çok gerçekten buna lafım yok,vur ensesine al lokmasını olanlarınız tam itici kuvvettir nezdimde..
işimize gelmediğinde gereksizmişsiniz gibi davranırız ama sizi elde etmek için elimizden geleni ardımıza koymayız bunu da bilin , çok yorarız bu uğurda kendimizi o yüzden çabuk yaşlanırız..
Ama nedense sizin derdiniz hep en çoktur; makyajı bozulmasın diye denize girmeyeniniz,ayakkabı sever olanınız,çantaya tapanlarınız,bijuteri ve kozmetik dükkanlarında yarı ömrü geçenleriniz var.daha yazsam şunları yazardım herhalde
depresyondan çıkmak için çikolataya saldıranlar(koca kötlü oluyor genelde)
50 sinden sonra sütyen kullanmamayı alışkanlık haline getirenler(yazlık teyzeler)
koca delisi olan ama "evlilik köleliktir"tribine girenler(bohem avratlar)


neyse çok yerdim sizi biliyorum ama siz bile bazen birbirinizi çekemiyorsunuz sayın dişi okuyucu.
ne olursa olsun güzelsiniz,cicisiniz,tatlısınız işte ya, tek kötü yanınız çok değişkenlisiniz.
ama iyi ki varsınız be .. ......





copy paste 7 modern günahtan biridir..

kevvase mahdumu


kevvase mahdumu: osmanlıca anası kötü kadın anlamına gelen bir kelimedir.
Bizim mekanda okey masalarının vazgeçilmezi olan x ve y nin dillerine pelesenk olmuş bir cümledir bu. x ve y 25 yıldır arkadaşlar ve bu kelimenin Türkçesi onlarda seni seviyorum anlamına gelir sayın okuyucu.
bu iki zat annelerine karşı çok saygılıdır ama iş birbirini kızdırmaya gelince işin bokunu çıkartmada üzerlerine yoktur.ikiside farkında aslında yaratıcı çocuklar da ,,,Kitaplara basılsa, ciltler dolduracak küfürlerimiz var. Nesir,nazım; şiir gibi kafiyeli; her türlü...evet, bu iyi bir şey değil. şunun için söylüyorum; annesine sövmemek için alternatifin bol. buna mecbur değilsin...ama anlatamıyor insan bunları anlamıyorlar,aralarındaki dostluk gölge oyununa dönüyor her masaya oturuşumuzda,oyun oynanmıyor onların şovları yüzünden.
Nerden geldi konu buraya diye sormanı istemiyorum az önce beraberdik bu haytalarla yerli yersiz korna çalan şöferler gibiydiler yine, nerede duracaklarını ne zaman devam edeceklerini bilemediler ve dünyada bir en fazla iki kişiyle yaşanabilecek bu olguyu doya doya tattılar .

Son olarak kıssadan hisse nereden nereye geldi bak
bir bilgeye sormuşlar:
"efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?
"terzimi severim," diye cevap vermiş.
soruyu soranlar şaşırmışlar:
"aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor? o da nereden çıktı? neden terzi?"
bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:
"dostlarım, evet ben terzimi severim. çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. ama ötekiler öyle değildir. bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler."

Bu kavram tanımlanamaz dostluk başkadır küfür de edersin diline sakız da istersen, her türlüsü şeker her türlüsü candır dostluğun. gönüllü kardeşliktir, kardeşlik de zorunlu dostluk işte.....

29 Ocak 2011 Cumartesi

ay-kü ölçme şeysi




AQ testi aslında sike sürülecek akıl var mı yok mu bunu ölçmeye yararMIŞ,IQ testinde kaydırma yapılır mı mesela,her adem evladının farklı çalışmaz mı aklı? 6 ayrı zeka türü olduğu söyleniyor nasıl ölçüyor bu test adamı peki?

zeka türleri türlü türlüymüş

mantıksal zeka : eksikliği durumuna mankıt denir zannımca , yargılar arası düşünür tartarsın doğruluğuna karar verirsin de hangi hallerde ,alkollüyken çalışmaz,sinirliyken işe yaramaz bu zeka türü.Çok gerekli değildir o yüzden.

görsel zeka: fotografik hafızalı insanlarınki çok kuvvetliymiş, gördüğü kadını birdaha unutmayan erkekler var bu dünyada kokusundan tanıyanlarda, görsel zeka o zaman gözle alakalı değil sende ne bıraktığı ne yorumladığınla alakalı olsa gerek..

ritmik zeka: hayali davul ve gitar çalan insanlarda bolca bulunduğunu zannettiğim şey di aslında,ama öyle değilmiş işte ritmik zeka 9 sekizlik boya sandığına vuran ayakkabı boyacısında gizlidir.

kişiler arası zeka: kişinin ne kadar insan sarrafı olduğu ile ilgilidir,malın iyisinden anlayabilme kabiliyetidir bu.Eskiden sarrafıydım insanların ama sonra insanları tanıdım ben mesela....


kişisel zeka:kendine güvenen şahsiyetlerde bu zeka türü baskındır.Sanatçı olurlar bol bol düşünürler onlar.

doğa zekası: hayvanı çiçeği böceği sever bu kişiler zarar gelmez onlardan.

İşbu nedenden ötürü, türlü türlü insan zekası var hangisi nasıl ölçülecek nekadarı doğru? "senin ay kün 50 siktir geri zekalı" demekle bitiyor mu yani iş,,, "aynştaynın kafası 160 küsür puanmış " mesela ,demek ki hiç rakı ile tanışmamış kafatasının içindeki gri madde. Demem o ki okuyucu senin aykün sana benim ayküm bana güzel . Rakı ile demlenmiş nice güzel kafalara...........





rakı ile demlenmiş kafadan çıkan bir sestir bu...

F-hül




dünya için çok büyüksünüz biliyorsunuz bunu, bizden saklanamıyorsunuz.Ama iş göz kapaklarıma oturmaya gelince yoksunuz,çitlerden atlamak için de çok koca götlüsünüz,, reklamlardan da paraları kaldırdınız ohh yok gözümüz ...dünya için çok büyüksünüz ama beynim için çok küçüksünüz niye beynimin içinde fuhuş yapıyorsunuz.Sizi sığdırabileceğim ne evim var ne de yatağım çıkın artık beynimden geceleri uykusuzum sabahları sefalji dolu, çıkın artık beynimden almanyadan sevgilim gelecek....

28 Ocak 2011 Cuma

SÖZkutusu


geçmiş yıllardan derlenen sıkıntıdan üretilmiş kelime öbekleridir....



menstrüasyon
: engizisyon toplumlarında kullanılmış oksijensiz bırakma olarak bilinen mancuerda yönteminin her ayın belirli dönemlerinde adem evladı dişi tarafından erkek kısmına uygulanma periyodudur...

inat: inadım inat kıçım iki kanat olarak da bilinir...

aşk: tanıdığın tüm insanları ele al birde onu düşün hiç farkları yok, şimdi ona anlamlar yükle, aşk denilen şey yüklediğin anlamların üst üste eklenmesi ile oluşturduğun hayal dünyasıdır ve jack'in çıktığı fasülye sırığından daha yükseklere taşıyabilir seni.

oturmaya mı geldik: düğünlerde elleri kınalı 35-45 arası kadınların birbirlerini azdırma çabalarındaki çıkardığı ses dalgalarıdır, hızlı söyleyip kelimelerdeki harfleri yutarsan savaş narası olarakta kullanılabilir.

bana ne: "üreme organımdan aşağısı kasımpaşa civarıdır" olarak dile getirilince aynı anlam yüklenebilecek söz öbeğidir.

nutella: nutella mı? mesir macunu mu? diye beynimi ikileme sokacak olsan, yine geçmem örfümden adetimden diyeceğim hızlı tüketim malı.

referandum: oyum en uzağa işeyen partinindir.

sayın herşeyi bilen: malumatfuruş insan.

nt mağzaları: ışık evlerinde ders çalışmak için defter kalem almaya gideceğimiz yer.

hassiktir be rıfat abi: ferhan şensoydan canlı olarak dinlenmesi gereken bir ünlemdir, sayesinde bir dönem mottom olmuş söz dizimi.

tatlı rüyalar: gece uykusunu bir türlü denk getiremeyenlere söylendiğinde "bu saatte uyunur mu?"cevabını alma olasılığı kuvvetle muhtemel temenni sözcüğü .

eti cin: portakallısına gurban olduğum ağız tatlandırma kurabiyesi.

koç taşağı: billur : mangalda kızarmışı enfes koyunun bacak arası şeysi.

jennifer lopez: son duyduğum haberlere göre rumların gazıyla yavru vatandaki konserini iptal eden dengesiz karı. türk organizasyon şirketi donuna kadar almayı planlıyormuş, merakla bekliyoruz.

suni gündem: iplerle oynamanın başka bir yolu.

saç düzleştirici: yurtta iken bu aparatın eksikliği yüzünden bir kaç hatunun saçlarını yaktığını duydum yerine ütü kullanmışlar.

koç taşşşşağı: genelde ağızdolusu söylenince kallavi anlamını bir hayli pekiştirdiğine şahit olduğum cümle. candır can. (bkz: koç taşağı)

pembe:
pembeyi görünce aklıma hep bi kanalın programındaki sarışın "candy" lakaplı hatun gelir. en çok güldüğüm ise kanalın bu ismi türkçeleştirme çabası adamlar "kendi" olarak yazınca ekrana garip görünüyor gerçekten.ne bileyim yavrum de canım de pempe yanaklım de ama kendi ne be abi.

siyah oje: emo, gotik ve tank girl olarak adlandırdığımız karı kısmısı aparatı.

ezel:
aforizmalı konuşmaların hat safhada olduğu ve bol bol geçmiş tarihlere dönüşleri ile beyin de kıvrım bırakmayan deli işi dizi.

pavlovun köpeği: aslında normal bir köpektir sadece ilk denektir.

ateşli olduğu halde bakire olan kız: bakire olmayan ve ateşli olan bir kadın karşısında 1-0 yenik başlayandır.

şu çılgın Türkler: (bkz: beyaz kefenliler)

gel diye sabah 5 te mesaj atan sevgili: sabahın 5 inde evine girip yanına sokularak uykunu piç eden sevgiliden daha zararsızdır.

rakı sonrası yapılacaklar: sirkeli paça tuzlama veya işkembe uzmanlarca tavsiye edilir, sonra ölesiye bir uyku çekilir.

sigara: 35 gün ayrı kaldığım sevgili,ama onsuz daha mutluyum.

çiçek toplamak: sıçmaya gitmenin topluluk içerisindeki gizli özneciği.

işçi problemleri: dallanıp budaklandırıldığında mevzubahis işçilerin bile işin içinden çıkamayacağı sorun cümleciği.

panda: çinde sadece ikitane kaldığını ve bunları çiftleştirmek için çinlilerin bir hayli ter döktüğünü arkadaşıma söylediğimde gayette inandırıcı olduğumu anladığım ve böylece nesillerinin tükendiğine kanaat getirdiğim şeker hastası ayı türü.

x bilinmeyen: ezberci sistemin ünlü bilinmeyenidir,bir kuşak bilinmeyenin x olduğunu varsayar, farzı misal kavramı bu kuşakta gelişmemiştir.

bir dayak aleti olarak cetvel: kalınlığına ve yapıldığı kütüğün cinsine bağlı olarak acı eşiğini ölçen ölçüm aracı..

postacı: kapıyı iki kere çalan 657 nolu kanuna haiz olan kişi..

81 doğumlular: şahsım adına level 30 kütüktür, upgradeler ile bünyeye can katılması gerekir.

çocukluk aşkları: aşkların en saflarındandır,bu dönemdeki saflık kalıcı olursa ergenlik aşkları aldatmalarla sonuçlanabilir, ardından yaşanacak tüm ilişkiler aşksız kalır.

tony montana: "I always tell the truth even when I lie" sözü ile beni benden alan mafya babası insan.

adidas: vazgeçilmez eşortman furyasının bir numaralı markası.


her hakkı gizli kuytu köşelere saklanmıştır ©
copyright 2011-tornovida

küf-HÜR


hiç düşündün mü yabancı dilde ilk öğrenmek istediğin sözcüğü?
kesinlikle bir küfürdür sayın kişi bana maval okuma şimdi.Cinsiyetin ne bilmiyorum ama eğer askerliğini yapmışsan -de -da -ki bağlaçlarının kullanılmayacağını bilirsin orada.Tek bağlaç küfürdür . . . .. .
küfür etmek güzeldir insan rahat olduğu kişilerin yanında küfrediyor işte amına koyayım...
onlar ne patron ne komutan ne amir ne de kasıntı sevgiliniz , onlar sizin arkadaşlarınızdır işte eşit olduğunuz topluluğun fertleri..Asabı müsekkin denen bu şey ağız ishaline dönüşürse vereceğim örnekteki gibi bir olay yaşayabilirsiniz.
okuduğum şehirde çalıştığım işletmenin patronunun bir hastalığı vardı.hastalığı amcık kelimesini cümleleri arasında nefes almak adına zaman kazanmak için kullanmasıydı.o gün kasada hesap almak için beklerken çıkageldi ve bana masadaki boşları almamı söyledi, tam o sırda müşteri bayan hesabı ödemek için kasaya yöneldi ,patron çok dalgın hesap yapıyordu, bayan parayı uzattı 20 milyon eski parayla ,patron paraya baktı ve ishal olduğu için o cümleleri sarfetti"bozuk yokmuydu lan amcık" o andan sonra dünya onun için durmuştu zamanda ilerleyen etrafındaki atom partikülleriydi bu onun her halinden belli oluyordu kesinlikle,neyse ki saygı sevgi çerçevesinde sona erdi olay.....
okuyuycu hikayeden çıkarman gereken küfür et yerinde et zamanında et küfür modern bir arınmadır, hayal gücünü geliştirir,türkçe küfür et dilin zengin , iletişimine yardımcı olur ,unutma küfür bir tercih değil zorunluluktur amına koyayım......


bitirirken son şiirsel olsun

yazılmış şiirin üstüne koyduğum somun
sözcükler ekmeğin lokmaları gibi
ben size lokmalardan kurulmuş bir şiir veriyorum
yiyin,bana şükredin,küfredin..

can yücel




hikayedeki olay gerçektir, bire bir yaşayan kişi tarafından n! . ağızdan anlatılan bir esatirdir ...

27 Ocak 2011 Perşembe

sanalasosyal


şimdi şu sosyal paylaşım ortamında şöyle bir istatistik var kişilerin %89 unun sevdiği iki film var:
1.fight club
2. eternal sunshine of the spotless mind

görülüyor ki buradan insanımız piç, insanımız duygusal..O halde "Atar yapabilen ama karıncayı incitmeyen 1.000.000 adem evladı bulabilirim "




bu gibi herhangi gudik antin kuntin şeyleri(Şey=Türk'ün icad ettiği her ŞEY'e yarayan cümle ufağı), fotoğrafları bulabildiğimiz bu site bize her konu hakkında feyz veriyor.Birden sosyalleşiyoruz en sanalından milyonlara vuruyor sayılarımız ,herşeye her haksızlığa parmaklarımızın ucundan cevap veriyoruz kıçımızı kımıldatmadan .Birazdan sıralayacaklarım facebook ortamında yapabileceğiniz etkinliklerdir.
*25 yıldır görmediğiniz ilkokul arkadaşınızın çocuğunun sünnet davetiyesine ulaşabilirsiniz.
*doğum günlerini hatırlatır , arkadaşlarınıza iyi dileklerinizi sunarsınız eğer doğum gününde duvarını kapatmadıysa..
*sosyalleşirsiniz oturduğunuz yerden bira yollarsınız arkadaşınıza.

*oyun oynarsınız inek beslersiniz,keçi sağarsınız,milyoner olursunuz, banka soyarsınız.
*insani google dır aslında eski sevgilinizin yeni flörtünü araştırabilirsiniz,yeni gördüğünüz ve dibinizin düştüğü hatun eğer arkadaşınızın profilinde ise vay haline onu dürtebilirsiniz, ilanı aşk edebilirsiniz, eğer karşılık gelmezse osmanlı poke adlı yaratıcı saçmalıkla onu yere serersiniz ya da.
*kabuğunuza bile çekilebilirsiniz aslında privacy settings var ya hani bir nebze görünmezliğe sığınabilirsiniz.

*kontörünüz mü yok , dert etmeyin http://0.facebook.com var arkadaşlarınıza mesaj atabilirsiniz cep telefonunuzla meccanen.
*küfredebilirsiniz istediğiniz kadar,ünlü sözler ağdalı cümleler kurarsınız ,aforizma tavan yapar size ayrılan duvarda.

yazdıklarımın en önemlisi aslında....
*sanal ASOSYAL olabililirsiniz .....
Powered By Blogger